Alanya, Turkuaz denizi ve altın rengi kumlarıyla olduğu kadar pek çok aktivite ve doğa sporuna da olanak sağlayan doğasıyla ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler vadediyor. Gezilecek yerleri, denizi, plajları ve gece hayatı ile ülkemizin gerek yerli, gerekse yabancı ziyaretçi açısından en gözde yerlerinden birisi.
Akdeniz Bölgesi’deki Antalya‘ya bağlı, enerjisi yüksek gezginler için vazgeçilmez bir destinasyon olan Alanya’nın ziyaretçileri, Alanya Kalesi başta olmak üzere pek çok antik kentin içerisinde yer alan diğer tarihi kaleleri, Türkiye’nin en iyi plajları seçilen eşsiz plajlarını, birer doğa harikası olan mağara oluşumlarını, yayla ve nehirlerini görme şansına sahip oluyorlar.
ŞİFA KAYNAĞI DAMLATAŞ MAĞARASI
Eğer mağaraların adeta film setlerinden fırlamış büyülü dünyalarını seviyorsanız, Alanya’da görülmesi gereken birçok mağara bulunuyor. Bunların en görkemlisi ve en meşhuru ise, tabii ki Damlataş. İçerdeki hava sıcaklığının yaz-kış 23.3 derecede sabit olmasının ve %98 nem oranının etkisiyle yağmur sularının tavandaki yarık ve boşluklardan akarak damla damla birikmesi sonucu oluşan mağara, deniz kıyısında yer almakta ve Alanya’ya sadece 1 km uzaklıktadır. Mağaranın keşfi ise 1948 yılında Alanya İskelesi’nin yapımı sırasında tamamen tesadüfü şekilde olmuştur. Göremeden tatilinizi sonlandırmamanız gereken Damlataş Mağarası, koruma altına alınmış ender bir doğa harikasıdır.Ayrıca, eğer bir solunum rahatsızlığınız var ise, Damlataş size oldukça iyi gelecektir. 15.000 yılda oluştuğu düşünülen ve boyları 15 metreye kadar ulaşabilen sarkıtların, solunum yolu rahatsızlığı çeken astım ve bronşit hastalarına iyi geldiği, doktorların ve kimyagerlerin çeşitli araştırmalarıyla tespit edilmiştir.
FOSFORLU MAĞARA
Sadece deniz yolu ile ulaşılabilen ve içinden küçük teknelerin geçebildiği Fosforlu Mağara, ismini jeolojik yapısından kaynaklanarak içinde oluşan ışık oyunlarından alıyor. Tur sırasında denize girmek ise, işin eğlenceli kısmı.Dim Mağarası ise, bir milyon yaşında olan eski bir mağara olarak mutlaka görülmesi gereken ender bir doğa mucizesi.
ALANYA KALESİ
Helenistik Roma dönemi tarihi kale kalıntılarının yanına, 13. yüzyılda Selçuklu Hanedanı Alaaddin Keykubat tarafından inşa ettirilen kale, Alanya’da mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Kayalık bir yarımadanın üzerinde, 250 metre yükseklikte yer alan zirvesinde, açık alan müzesi olarak değerlendirilen bir de iç kale bulunmaktadır.Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman Camii, Sitti Zeynep Türbesi, Akşabe Sultan Türbesi, Selçuklu Hamamı, Arasta, Bedesten, irili ufaklı sarnıçlar, deniz feneri ve zindanlarıyla birlikte günümüze kadar korunabilmiş Türkiye’nin tek Selçuklu kalesi olması ise, burayı ziyaret etmeniz için en önemli sebep.
