İzmir’in ilçelerinden biri olan Çeşme doğal güzellikleri, festivalleri ve ünlü isimlerin tatil yeri tercihlerinden olması ile bir hayli popüler tatil beldelerimizdendir. Bir rivayete göre adını sahip olduğu fazla sayıdaki çeşmelerden almıştır ve aynı adı taşıyan Çeşme Yarımada’sının sınırları içinde Akdeniz iklimine sahip tatil gölgesidir.
ÇEŞME KALESİ
Tarih meraklılarının büyük ilgisini çeken Çeşme Kalesi Osmanlı Padişahı II. Bayezid döneminde 1508 yılında yapılmıştır.Kalenin önünde bütün ihtişamıyla Kaptan-ı Derya heykeli bulunmaktır. Osmanlı mimarisini yansıtan Tarihi Çeşme Kalesi’nin içinde Çeşme Müzesi yer almaktadır. 1965 yılında Topkapı Sarayı’ndaki silahların getirilmesi ile silah müzesi olarak açılan Çeşme Müzesi'nde Ildırı Antik Kenti kazısında çıkan tarihi eserler sergilenmektedir. Topkapı Sarayı’ndan getirilmiş olan silahlar kalenin içindeki nemden dolayı zarar göremeye başladığı için başka bir müzeye aktarılmıştır. Müzede kazılardan çıkartılmış tanrı ve tanrıça heykelleri turistlerin özellikle ilgisini çekmektedir.
ŞİFNE KAPLICALARI
Çeşme’de gitmişken uğramadan geri dönülmemesi gereken yerlerden biri de Çeşme’nin kuzeyinde yer alan Şifne Körfezindeki yarımadanın içinde bulunan Şifalı Şifne Kaplıcalarıdır. Romatizma, idrar yolu enfeksiyonları ve egzama ya da sedef gibi alerjen cilt hastalıklarına iyi gelmesi sebebiyle daha çok sağlık turizmini tercih edenlerin ilgisini çekmektedir.Çeşme’nin kışında ziyaretçi çekmesini sağlayan bu şifalı sulardan faydalanabilmeniz için çok sayıda tesis ve konaklama imkânları bulunmaktadır. Bu tesislerin ücretlendirmeleri farklılık göstermektedir. Eğer körfezde konaklamayacak Çeşme Merkezden ziyarete gidecekseniz ulaşım kesinlikle çok kolay; merkezden Ildırı’ya giden dolmuşlar ya da taksilerle rahatlıkla şifalı sulardan faydalanabilirsiniz
KANUNİ KERVANSARAYI
Şimdilerde otel olarak kullanılan bu Osmanlı mimarisi 1528 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır. O dönemde daha çok yabancı tüccarların konakladığı Kervansaray Çeşme’de ilgi çekici mekânlardan biridir. Tarihin içinde konaklama yapmak isteyen ziyaretçiler için oldukça uygun bir oteldir. Ayrıca kervansarayın içinde alışveriş yapılabilecek hediyelik eşya dükkânları yer almaktadır.ÇİFTLİKKÖY VE PIRLANTA PLAJI
Çeşme’nin birçok plajının yanında en ünlü iki plajıdır. Çeşme merkeze 10 dakika mesafede olan bu plajlardan Pırlanta Plajı Mavi Bayraklı güzelliği tescillenmiş suyu sığ ve pırılpırıl çocuklar için de oldukça uygun bir plajdır. Diğer ucunda Altınkum halk plajı vardır ve iki plajı Çiftlikköy birbirine bağlar bu plajların etrafında çok sayıda otel yer almaktadır ve bu bölgeler kamp yapmayı seven tatilciler için oldukça uygundur.AYA YORGİ KOYU
Çeşme merkeze 1 km uzaklıktaki gündüz doğal güzelliğine gece cluplarının eğlencesine doyamayacağınız koy eğlenceyi seven tatilciler için harika bir seçimdir. Beach ve cluplarıyla hizmet veren pek çok tesise sahiptir. Çeşme’yi gezerken kesinlikle unutulmaması yerlerden olan Ayayorgi Koyu dingin suyu ve eğlencesiyle popülerliğini sürekli arttırmaktadır.ALAÇATI
Birçok insanın Eda Taşpınar’dan tanıdığı Alaçatı, Çeşme denince akla ilk gelen yerlerden olmayı başarmış şöhretli tatil bölgelerinden biridir. Denizinin dalgası ve rüzgârı sörf yapmayı seven tatilciler için Alaçatı’yı oldukça uygun bir adres yapmakta. Alaçatı Dünya çapında sörf merkezine gelmiş ve ‘Dünya Avrupa ve Türkiye Wind Surf Şampiyonaları’na ev sahipliği yapmaktadır.Alaçatı taş evleri ve dar sokakları ile masal diyarını anımsatan renklere sahip ayrıca gece hayatı oldukça hareketli bir tatil bölgesidir. Özellikle rakı-balık restoranlarına ve Rum evlerinin restore edilmesi ile pansiyona çevrilmiş konaklama yerlerine kesinlikle uğramalısınız. Cumartesi günü kurulan Alaçatı pazarına yolunuz düşerse etraflıca gezmeyi ihmal etmeyin.
